Anasayfa » » Aslan Mashadov Unutulmayacak!

Aslan Mashadov Unutulmayacak!

Yazar : Kavkaz Online Tarihi : 8 Mart 2013 Cuma | 18:58

Aslan şehidimizi hiç unutmayacağız. 8 Mart 2005 O nun inşallah zaferi kazandığı gündür.

Aslan Mashadov 1951 yılında sürgünde doğdu. Ailesi 1944 yılında Stalin tarafından sürgün edilmişti. Kazakistan’dan evine 1957 yılında 6 yaşında bir çocuk iken döndü. Geleceğin başkanı kariyerine Sovyet ordusunda topçu subayı olarak başladı.

1972'de Tiflis Askeri Topçu Akademisi'nden, 1981'de de Kalinin Topçu Akademisinden mezun oldu. Macaristan'da görev yaptı ve Ocak 1991'de Litvanya milliyetçi bağımsızlık hareketinin bastırılması girişimlerinde Sovyet ordusunda görev aldı - aldığı bu görevden duyduğu pişmanlığı defalarca dile getirdi.

Ertesi sene Çeçenistan’ın Bağımsızlık mücadelesini sürükleyen liderler arasında yer aldı.

1995 yılında Çeçenistan Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkan Yardımcısı görevini yürütürken Cahar-Kale (Grozni) Başkanlık Sarayının savunulmasını koordine ederek Genel Kurmay Başkanlığına yükseldi ve büyük başarılara imza attı.

1996 yılında barış görüşmelerinde ön plandaydı. Her zaman bir nokta da katı oldu; Çeçenistan Bağımsız olmalıydı. 27 Ocak 1997’deki seçimlerde oyların %63’ünü alarak Çeçenistan Devlet Başkanlığı’na seçildi.

Aslan Mashadov. Halkına duyduğu derin muhabbet ve sorumluluk duygusu ile genç yaşta aklaşmış sakallarıyla, daima gülen çehresiyle hatırlanabilecek nadide lider… Aynı zamanda pes etmemeye yeminli mücadeleci bir devlet başkanı. Mashadovu yaşlı amcası, teyzesi ve halasını kaçırıp işkence yaparak yıldıramayacaklarını anladılar ve Çeçenistanı terk etmesi için pazarlık masasına oturdular. Ama umdukları olmadı.

"Ben her Çeçen gibi dinim ve ülkem adına savaşmak için Allaha söz verdim. Sizin pazarlık teklifinizi elimin tersiyle itiyorum. Allah la pazarlık yapan, insanların pazarlık tekliflerine aldırış etmez."

 Mashadov, tek taraflı ateşkes ilan ederek barış yolunda ılımlı adımlar atmıştı. Ancak Rusya Aslan liderin açtığı barış yolunu bombalamayı tercih etti. Öncelikle savaşa mecbur bıraktı ardından da terörist muamelesi yaptı.

Mashadov, çeçenistanda yaşanan bunca zulme rağmen Rusya ya hiçbir baskı uygulamayan, üç maymunu oynayan Müslüman kardeşlerine kızıyordu…

"İki taraf da ağır kayıplar veriyor. Bunun sorumlusu biz değiliz, bundan sonrada akacak kanın sorumlusu işgalciler olacaktır. Bizi üzen Rusların saldırıları değil… Bizi üzen İslâm dünyasının vurdumduymazlığı, dünyanın sessiz oluşudur. Bizi ya anlamıyorlar, ya da anlamak istemiyorlar. Bir gün anlarlar, amma inşallah çok geç olmaz".

Savaşın sivillerle olmayacağını biliyordu. Bu yüzden ele geçirdiği 60 kadar esiri "zavallı çocuklar. Bunlar bizim esirimiz olamaz." diyerek annelerine geri teslim ediyordu. İşte acımasız Ruslarla aralarındaki fark da buydu. Onlar Müslüman çocukları düşmanları, Mashadov ise masum insanlar olarak görüyor onlara zarar vermeyi bırakın yemeğini bile paylaşıyordu.

Rus bu anlar mı yufka yürekten, insaniyetten, Allah korkusundan? Yapacaklarını yine yaptılar. Mashadov 8 Mart 2005 günü barış görüşmesi adıyla kendisine her türlü teminatın verilmesiyle, akan kanın durması arzusuyla onlarla görüşmeyi kabul etmişti. Fakat Rusya ihanet etmeyi yine sürdürdü ve bu kahraman, halkına düşkün lideri barış masasına çağırarak Rusya iç istihbarat teşkilatı FSB özel birliklerinin gerçekleştirdiği bir operasyonla ona pusu kurdular. onu esir almak istediler. Fakat Mashadov onlarla çarpıştı ve Allah için özgürlük için sürdürdüğü kavgasında 54 yaşında halkına ve mücahidlere adeta bir mesaj bırakarak şehadete kavuştu

Bu son Olay bir defa daha gösterdi ki; Ruslar barış istemiyorlar. Emparyalist rusyanın faşist başkanı bir vampir gibi kana doymuyor. O nun yaşaması için kan gerek, bu kimin kanı olursa olsun.

Rus Devleti suikastlarla bir yere varacağını mı sanıyor? MASHADOV bir yandan ordularının başında, en ön saflarda düşmanla göğüs göğüse çarpışan bir komutan iken diğer taraftan da bir eliyle  düşmana zeytin dalı uzatmaktaydı. Sadece ve sadece akan kanın durması için. Ama iktidar koltuğunu akan kan nehri üzerinde yüzdürenlerin işine gelmiyordu bu. Bu kan nehrinin kuruması onların sonu olacaktı.

MASHADOV barış için son şanstı. VAMPİRLER bu şansı da teptiler. Öyle görünüyor ki bundan sonra Çeçenistan tam bir kan gölü olacak ve bu kan gölünde boğdukları çeçen çocuklara ve sivillere karşılık, Rusların kendileri de boğulacaklar. İnsan haklarına duyarlı dünya kamuoyunun, Putin’e, Mashadovla görüşmesi için baskı yapması karşısında, Putin bu baskıyı bertaraf etmek amacıyla, gösterilen muhatabı ortadan kaldırmak için  elinden geleni yapıyordu ve bunu başardı. Ancak bunu yapmakla işi daha da zora soktu…..

Meşhur bir Türk Atasözü var, “DOMUZDAN POST, MOSKOVDAN DOST OLMAZ”
DUDAYEV’ nasıl tuzağa düşürdüklerini biliyoruz, YANDARBİYEVİN kalleşçe katliamını da herkes biliyor. MASHADOV’uda barış görüşmelerinde bulunacağız yalanıyla kalleşçe tuzağa düşürüp şehid ettiler.

Biz düşmanımızı artık daha iyi tanıyoruz ve onlarla anlayacağı dili konuşacağız Ümit ederiz ki Müslümanlarda bizim nasıl bir zulme uğradığımızı anlarlar!

 Ve siz; Müslüman olduğunu iddia eden İslam ülkeleri yöneticileri ile, siz sözde özgür dünyanın iki yüzlü yöneticileri ve kamu oyu: Daha önce çeçen halkının hür iradesiyle seçilen temsilcisi DUDAYEV kalleşçe bir suikasta kurban gittiğinde tepkiniz ne oldu. Ya O'nun yardımcısı YANDARBİYEV’in suikastına ve katillerin serbest bırakılmasına, Şimdi Çeçen halkının %63 ünün oylarıyla seçilen, bizzat o günün Rusya Devlet Başkanı YELTSİN’in muhatap alarak barış antlaşmaları yanında, gümrük antlaşması da dahil olmak üzere birlikte bir çok antlaşmalara imza attığı ve bu imza törenlerinde övgüler yağdırdığı Aslan MASHADOV’ un kalleşçe katledilmesine tepkiniz ne olacak.


Kaynak: Alkavkaz

0 yorum:

Yorum Gönder

Destekleyen : Kavkazcenter | Kavkazonline | KavkazJihad
Copyright © 2013. Kavkaz Online - Tüm Haklari Saklidir.