Bir kaç gün önce internette bir mektup yayınlandı. Bu mektubu kalem alanlar, mültecilere yönelik Türkiye'de işlenen cinayetler sebebiyle Türk Polisinin yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınmışlardı. Mektubun altında İmran, Musa, Turko ve Ali'nin imzası bulunmaktaydı.
Bu mektupta, Türkiye'de tutuklanan Ali Dabuyev (Zona-Gürcistan vatandaşı diğer adıyla Ruslan Papaskeri) ile ilgili tamamen uydurma bir iddiada bulunmaktadırlar.
Söz konusu mektupta benim, "Zona'nın avukatını aradığımı ve Musa Atayev'in katledildiği gün Zona'nın (Ruslan Papaskeri) Türkiye'de olmadığına şahit olduğumu, bunu mahkemede dahi ispatlamaya hazır olduğumu" iddia etmektedirler.
Çok açık ve net bir şekilde söylüyorum ki, bu yalandır. Bu sözler bana ait değildir. Belli ki bu yalan onlara kendilerini kamuoyunda bir şekilde suçsuz göstermek için lazım oldu.
Bu kişilerin de içinde bulunduğu bir grup, Kafkasya Emirliği'ne ve mücahitlere karşı açık ve gizli bir savaş sürdürüyorlar, tıpkı Kadırov ve onun Moskova'daki sahipleri gibi.
Bunların bütün düşmanlık ve nefreti Kafkasya Emirliği'ne yöneliktir, Emir Dokku Umarov'a yöneliktir. Bunların bütün düşmanlıkları, mücahitlerin Kafkasya'yı tek bir İslami bayrak altında toplamasına ve birliğimizedir. Ve bu nefretin altında ideolojik olduğu kadar, şahsi sebepler de bulunmaktadır.
Yalan, gıybet ve iftiralar gizli düşmanlıklarını, faaliyet ve planları kamufle etmek için birer araçtır. Biz ise onları çok iyi biliyoruz.
Bu kişiler, Çeçen radyosu "Radyo Marşo (Özgürlük)" üzerinden yalan düşüncelerini ve dezenformasyon amaçlı haberleri yayınlatmaya devam ediyorlar. Radyo Marşo ise bunları bilmesine rağmen, bu kirli faaliyetlere ve Kafkasya Emirliği'ni yıpratma çabasına yardım etmeye devam ediyor. Bizler bunları da görüyoruz ve duyuyoruz. Biz kör ve sağır değiliz.
Mektuplarında onlar, Kur'an-ı Kerim'den bir ayet getiriyorlar:
"Ey iman edenler! Eğer bir fâsık (özü-sözü bozuk) size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz".
(Hucurat Süresi, 6. ayet)
Haydi bakalım, şu fasık (özü-sözü bozuk) kimdir?
Ben mektupta imzaları bulunan İmran, Musa, Turko, Ali'ye (gerçi onların arkasında bulunan Ahmet Zakayev ve Üveys Ahmadov'u) soruyorum: Siz gerçekten daha önce mücahitler ve Çeçen emirler hakkında yaydığınız yalanları insanların unuttuğunu mu sanıyorsunuz?
Ben bu yalanların sadece küçük bir kısmını hatırlatayım:
Kendi internet sitelerinizde sözde Dokku Umarov'a ait Türkiye'deki villaların resim ve videolarını yayınladınız. Ayrıca onun büyük paraları olduğundan bahsediyordunuz. Halbuki bütün dünya biliyor ki, Dokku'nun villaları dağlardaki sığınaklardır. Ve kendisinin gerçek banka hesapları ise bazı yerlerde gömülmüş bulunan silah ve cephaneleridir, Allah'ın izniyle. Ve kendi rızkını cihatta, elindeki silahla buluyor.
2001 yılında, Bakü'deki Apşeron Oteli'nde, Ahmet Zakayev şahitlerin önünde, Hamzat Gelayevin (şehit) FSB ajanı olduğunu iddia ediyordu.
Pankisi Vadisi'nde iken Üveys Ahmadov, Şamil Basayev'in GRU ajanı olduğunu ve Gelayev'in FSB ajanı olduğu iddiasını sürdürüyordu. Bundan dolayı (daha sonra şehid olan) Seyfül-İslam, Üveys Ahmedov'a gelip, Müslümanların arasında bu tür fitneleri yaymamayı tavsiye etmişti. Bunun üzerinden Üveys, Seyfül-İslam'ın CIA'ya çalıştığını her yerde yüksek sesle söylemeye başladı.
İşte Basayev, Gelayev ve Seyfül-İslam şimdi nerede? Ve nerede Ahmadov ve Zakayev? Ve kim kime çalışıyor? (Üveys Ahmadov'un Kadırovla olan bağlantıları ise ayrı bir konu)
Bu kişiler Aslan Mashadov'un Çeçenistan'a Rusların emriyle gönderildiğini iddia ediyorlardı. Ve diyorlardı ki: "Hamzat Gelayev 2000 yılında Ahmad Kadırov'un emriyle Çeçenistan'dan mücahitleri çıkardı ve 2002 yılında FSB'nin kendisine açtığı yoldan Pankisi Vadisi'nden ayrıldı."
Abdulmalik Mejidov (Şehit) Ruslara esir düştüğünde de onun FSB'ye çalıştığını iddia ettiler.
Musa Atayev'in (Şehit Ali Osaev) FSB ajanı olduğunu ve Kafkasya Emirliği'nin bir FSB projesi olduğunu, bunun için Dokku Umarov'un 500 milyon dolar aldığını iddia ettiler. Daha sonra Zakayev ile Ahmadov bu rakamı 50 milyona kadar "düşürdüler".
Gerçi bu iki şahıs, farklı zamanlarda, duruma göre sadece mücahitler aleyhinde değil, bazen birbirleri hakkında da konuşuyorlardı.
Mesela 2006 yılında Üveys Ahmadov, Çeçenistan Cumhuriyeti'nin Yurtdışı İstihbarat Şube Başkanı iken, Zakayev'in Saint Petersburg'da özel işi olduğunu ve FSB'ye çalıştığını iddia ediyordu.
2000 yılında "Vahabizm Kremlinin Aşısıdır" isimli kitapçık yazdığı için Üveys ve İmran Ahmadov, Magomed Tsagarayev (Şehit) ile birlikte Zakayev'i hayatı boyunca sakat bırakmak için kaçırıp bacaklardan vuracaklarını söylüyorlardı. Bu planlarından ve hayat boyunca sakat kalmaktan o zaman Zakayev'i Dokku Umarov ve Musa Atayev kurtarmışlardı.
Bu olaydan sonra Zakayev kendisini Dokku Umarov'un kardeşi olarak ilan etti. Zakayev, Üveys Ahmadov ve kardeşi İmran'ın FSB ajanları olduğunu; Kur'an-ı Kerim üzerine yemin edebileceğini ve bunların mutlaka öldürülmesi gerektiğini söylüyordu.
Doksanlı yılların sonlarında Çeçenistan'da faaliyete geçmesi planlanan ve Ahmed Zakayev'in de hisse payı bulunan Çeçentelekom şirketi hatırlanacağı üzere İngiliz istihbaratının bir projesi idi. Ve öldürülen dört şirket personeli de onların ajanlarıydı. Bunu resmi olarak İngiliz Dışişleri Bakanlığı kabul etmişti. İngiliz istihbaratı 1999 yılında Çeçenistan'da 3 İngiliz ve bir Yeni Zelanda vatandaşını öldürmekten Üveys Ahmadovu suçlu bulmuştu. Bugün ise roller değişti. Şimdi Zakayev'i (ve Üveys Ahmadov'u) İngiliz istihbaratı koruyor.
Daha önce Üveys Ahmedov, bütün gücüyle Mashadov'un Çeçenistan İçkeriya Cumhuriyeti'ni yeniden inşa etmesine, mamur etmesine engel olmaya çalışıyordu. Sebebi ise Mashadov'un sözde İslam şeriatına karşı olduğu iddiasıydı. Fakat 10 yıl cihattan sonra, Dokku Umarov bütün Kafkasyalı mücahitlerin birleştiğini ilan edince, Üveys Ahmadov nedense Ahmed Zakayev'in peşinden İçkeriya Cumhuriyeti'nin yeniden kurulması gerektiğini söylemeye başladı.
Bu adam (Ahmedov) daima Müslümanların arasında fitne sokmakta meşgul oldu. Farklı zamanlarda yeni yalanlar üreterek.. Mücahitlere yönelik bir açıklamasında kendisini kimsenin Şeriat Mahkemesi'ne çağırmadığını söylüyor. Fakat, onu Şeriat Mahkemesi'ne çağıran kişiler hala sağ ve bunu ispatlayabilirler.
Zakayev ise Dokku Umarov'un yaptığı işlerde özgür olmadığını ve kendisinin dış güçlerce yönlendirildiğini söylüyor. Ama gerçek o ki, her şey tam tersi.
2007 yılında Zakayev, İstanbul'da Dokku'nun temsilcisi ile yaptığı telefon konuşmasında, "Mücahidlerin Kafkasya Emirliği'nin ilanı ile ilgili açıklama yapmakta acele etmemesi için ricada bulunduğu zaman" şöyle demişti: Size orda İstanbul'da oturup konuşmak kolay geliyor. Eğer ben bu açıklamayı yapmazsam beni hemen götürürler ve istediklerini söylemekte zorlarlar. Bu konuşmanın şahitleri de hala sağ. Zaten geçen sene Zakayev medyaya yaptığı açıklamada, istihbaratın sert kontrolü altında olduğunu teyid etmişti. Demek ki Zakayev özgür değil ve istihbaratın kontrolü altında.
Bir soru daha, hangi istihbaratın kontrolü üzerinizde daha fazla etkili? İngiliz mi, Rus mu?
Dokku Umarov ise özgür ve özgürlüğünü elindeki silahıyla ispatlıyor: Allah'ın düşmanlara karşı savaşarak. Zakayev ise onlara çalışıyor. Zakayev, Aslan Mashadov'un devlet başkanı olduğu zaman, "kendisini başbakan yaparlarsa Batı'nın milyonlarca dolar göndermeye hazır olduğunu" söylerdi. Mashadov'a kendisini Çeçenistan'ın Başbakanı yapması için yalvarıyordu. Zakayev bunun olması halinde bavullarda hazır bulunduğunu iddia ettiği milyonlarca dolar vaad ediyordu. En sonunda Zakayev dayanamayıp kendisi hakkında sahte bir Mashadov emri hazırladı. Bu skandalı herkes çok iyi hatırlıyor ve biliyor.
Aynı yalan mektupları Abdulhalim Sadulayev'e de yazardı. Kendisini başbakan olarak atarsa milyonlarca dolar bulacağını ve ateşkes görüşmelerine başlayacağını vaad ediyordu. Zakayev daima çok paradan bahsetti. Barış görüşmelerinden ve Çeçenistan'ın bağımsızlığından. Ama Aslan Mashadov ve (Şeyh) Abdulhalim Sadullayev, Zakayev'in onlar için organize ettiği Rusya ile yapılan görüşmeler sırasında öldürüldü.
Şimdi kim özü-sözü bozuk olan?
Sözlerimi, samimi bir şekilde Kafkasya'da Müslümanların birlik ve beraberliğini isteyen bütün Müslümanlara çağrıda bulunarak bitiriyorum: "Uyanık olun. Bu ve bunlar gibi kişilerin sözlerine ve beyanlarına karşı dikkatli olun.
Ve hakikaten:
"Ey iman edenler! Eğer bir fâsık (özü-sözü bozuk) size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz".
(Hucurat Süresi, 6. ayet)
Vaha Umarov
Şubat 2013
Kaynak: Kavkaz Center
.jpg)
0 yorum:
Yorum Gönder