Arab News haberine göre İki Kutsal Camiinin Başkanı Abdul Rahman El Sudais (resme bakın) Avusturya'nın başkenti Viyana'da Kral Abdullah Bin Abdulaziz Uluslararası Kültürler Ve Dinlerarası Diyalog Merkezi açılış töreninde şunları söyledi:
"Batı'da böyle bir merkezin kurulması ile Kral Abdullah desteğiyle İslam'ın düşmanlık, fanatiklik ve şiddetin değil bir diyalog ve anlayış dini olduğu yönünde güçlü bir mesaj veriyor".
El Sudais "bu Doğu ve Batı arasındaki kültürel ilişkilerde tarihi bir olaydır" dedi. El Sudais merkezin farklı din ve kültür üyeleri arasındaki farklılıkların daralmasında önemli bir rol oynayacağını ekledi.
Ona göre Suudiler "farklı dini inanç ve kültürlerin insanları arasında insani değerler, tolerans ve barışçıl içinde birarada yaşamayı" desteklemektedir.
2003 yılında başlatılan Suudi Ulusal Diyalog Çabası başkan yardımcısı Fahad Sultan El Sultan "amaç diğer kültürlerin, ılımlılığın ve toleransın kabul edilmesini desteklemektir" dedi.
Açılış konuşmasında sözde "birleşmiş milletlerin" genel sekreteri Ban Ki-moon Mali'de "dini değere sahip putları" yok eden Ensar El Din Mücahidlerini kınadı. Suudi rejiminin suküt etmesi onların açıkça Ban Ki-moon'un duruşunu kesin olarak kabul ettiklerine ve Ban Ki-moon ile dayanışmalarına tanıklık etmektedir.
Bu arada, İslam takipçilerinin bu açık her türlü af ve hoşgörü manifestosunun arka planında Suudiler putperest-müşriklerin çıkarlarına dostluk ve sevgi gösterdi.
Suudi yetkililerinin özel bir davetinin ardından Mekke'ye hac için gittikleri Suudi Arabistan'dan Kadırovcu mürtedler 30 Kasım'da döndü.
Kadırov'un "diyanet işlerinden" yerel bir müşrik Mekke'ye hac için giden 15 hacıyı taşıyan bir uçak "30 Kasım günü Suudi Arabistan'dan Grozni'ye (artık ismi Cevherkale) indi dedi ve devam etti:
"Tur Suudi yetkililerin daveti üzerine organize edildi. Kuzey Kafkasya federal bölgesindeki Rusya devlet başkanı tam yetkili temsilcisi yardımcısı Odes Baysultanov, Rus devlet duması vekili Adam Delimhanov, Grozni belediye başkanı İslam Kadırov, içişleri bakanı Ruslan Alhanov ve ülkenin diğer meşhur simalarını içeren hacılarımız Kabe'nin içine girme fırsatına sahip oldular ve bu fırsat oldukça nadir gelir" dedi.
Sadece müşrikliğin en iğrenç şeklini uygulamaktan kalmadan ("Allah'a daha yakın olmak amacıyla") ayrıca Çeçenler arasında terör ve korku yayarak müşrik-putperestliğin propagandasını yapan Kadırov'un "din adamları"nın da vurguladığı gibi aslında Kadırov'un kıdemli mürtedlerinin birine de kutsal Kabe'nin içine girme fırsatının verilmesi Suudilerin Çeçenya ve Kafkasya Emirliği'nde sapkınlığı ve şirkin desteklediğini ve cesaretlendirdiğini açıkça göstermektedir.
Kadırov'un engizisyon mahkemesinin isimsiz bir üyesi "aslında bu fırsatın [Kabe'nin içine girme] ülkemiz temsilcilerine verilmesi çok şeyi anlatır. Dinin gelişiminde herşeyden önce bizim ilk devlet başkanımız Ahmet Hacı Kadırov'ın ve mevcut başkanımız Ramzan Kadırov'ın erdeminin tanınmasıdır" dedi.
Bu arada, Nohçiyçö Vilayeti (Çeçenya/İçkerya) halkı Kadırovcu mürtedlerin Kabe'ye düzenledikleri bir diğer turlarını ciddi şüphecilikle karşılıyorlar:
İsmail T. isimli bir Çeçenya sakini; "Benim şahsi düşüncem bu fırsatın kendilerini dine adamış insanlara ihsan edilmesi gerektiğidir. Yetkililer, hatta ülke için bazı erdemli şahıslar, ya da Ramzan Karidov evveli kişi, ya da onun yakın akrabaları bu hakkın keyfini sürüyor olmaları yetkililerin kendi kendilerini yüceltme ve tanıtmaları, daha fazla saygı kazanma arzuları gibi görünüyor.
Ancak herşeyin ötesinde, doğru bir Müslüman dünyalık hedeflere ulaşmak için değil Allah'ın rızasını kazanmak için çabalar. Bu tür şeyleri anlamıyorum ve onları kabul etmiyorum" dedi.
Yerel bir STK çalışanı Ramzan "Hatırladığım kadarıyla ve bugün hakkında konuşulması yasaklanmış olan Çeçenya'nın ilk devlet başkanı Cevher Dudayev Kabe'ye girmeye layık kişiydi. Her halukarda o zaman bu talep edilmişti. Aslında Suudi yetkilileri Moskova'ya karşı duran Dudayev'e bu lütfu verdi ve şimdi de tamamen karşıt tarafta yer alan kişilere Kabe'yi ziyaret etme fırsatı vermeleri Suudilerin iki yüzlülüğünü anlatıyor. Ve bu da Allah'ın huzurunda en ciddi suçlardan biridir.
Din bugün kendi ihtiyatlarına göre dini kullanan yetkililerin ellerinde basit bir araç haline geldi" dedi.
Kaynak: Kavkaz Center
0 yorum:
Yorum Gönder