Anasayfa » , , » "Kazaklar Paranoyası"

"Kazaklar Paranoyası"

Yazar : Kavkaz Online Tarihi : 9 Aralık 2012 Pazar | 16:37

Bulmacalarda sık karşılaştığımız bir sorudur: Kazaklar'ın liderine ne ad verilir? Çoğumuz biliriz sorunun cevabını ve soruyu bilmenin rahatlığıyla hemencecik 'Ataman' yazar geçeriz başka sorulara...

İyi de hiç merak ettik mi acaba,kimdir bu adamlar... Senin ki de laf mı canım,işte şu bizim Orta Asyalı kuzenlerimiz... Evet görünüşte haklısınız belki ama yanılıyorsunuz ve itira f etmeliyim ki sizin gibi ben de yanılmışım düne kadar!

Onlar, Hristiyan Ruslar... Evet evet yanlış duymadınız üstelik Rus ve yüzyıllardan beri yaşayageldikleri özellikle Kafkasya ve Kırım bölgelerinde bulundukları coğrafyanın köklü etnik unsurlarından biri olarak kabul görmüşlerdir.

Peki Kazaklar, Kafkaslar'da nasıl kök saldı,onları etnik unsur haline getiren süreç nasıl başladı? Uzun bir dönemi kapsayan tarihî süreç içerisinde, emperyalist emeller besleyen Rus çarlarının ayaklarının altında uzanan Sibirya Ovaları'nın, şimdiki Rusya Federasyonu ya da Sovyetler Birliği haritalarını meydana getirmede kendilerine sağladığı engellerin az olduğu düz arazi avantajı...

Bunu Tarihin Arka Odası adlı programın sunucusu Tarihçi Murat Bardakçı da teyit etmektedir.Yani Ruslar,işgal edecekleri bölgelere çabucak,hiçbir engele takılmadan ulaşabiliyorlardı,girdikleri bölgelerde yerel halkın şiddetli direnişiyle karşılaşsalar bile,kalabalık ordu ve Kazak kabilelerinin bölgeye yerleştirilmesi faktörleri birleşince çıkan sonuç çarın lehine oluyordu.Kanlı Dağ Çeçenistan Belgeseli'nde Ruslar'ın Kafkasya'yı işgal döneminde dokuz milyon askerini kaybettiği,Kafkas halklarınsa neredeyse tükenme noktasına geldiği vurgulanmıştır.

Çar'ın,yaramaz çocuk Kazaklar'ı Kafkasya'ya iskân etme (yerleştirme) politikası,Rusya'nın emperyalist hezeyanlarını gerçekleştirmede attığı en önemli adımlardan biri olmuştur.Çünkü Ruslar, Kafkasya'ya, Kafkasya'yı yadırgayıp kendi memleketinde var olan kurulu düzenini özlemesi,terk etmek istememesi ihtimal dahilinde olan ya da kalsa bile İslamiyet öncesinde milliyetçi yaklaşımlar nedeniyle İslamiyet sonrasında da dinî nedenlerden dolayı Kafkasyalılar'dan kız alması zor olan askerlerini değil,çoluk-çocuk,anne-baba kavramının olduğu ve göçebe hayat süren Rus soylu Kazak milletini Kafkaslar'a yerleştirmeyi tercih etmesi sonrasında,onların kurdukları köyler,kasabalar vesilesiyle Kafkasya'da yıllar içinde Rus kimliği bir resmiyet kazanmış ve doğal olarak Ruslar'ın Kafkasya'yı sahiplenmesi meşrulaşmıştır.

Kısacası oraya sadece askerlerini yerleştirseydi Rusya'nın Kafkasya'da hak iddia etmesi mümkün olmayabilirdi. Bu tezi şu örnek daha iyi açıklar,sanırım 1989'da Çeçenistan'ın Naursk kasabasının ve civarının Kazak bölgesi ilan edilmesi isteği, sözünü ettiğimiz iskân politikasının günümüzdeki yansımasına Ruslar açısından bakıldığında ne derece başarıya ulaştığının bir göstergesidir.Öyle ya Rus Kazakları'nın torunları atalarının topraklarında söz sahibi olmak istediklerini,21.yy'daki çarlarına bildirmekte sakınca görmüyorlar. Çünkü Çeçenistan'dan geçen Terek Irmağı kıyıları onların 'meşru toprakları'.

Birkaç gün önce,bitirdiğim Lev Tolstoy'un ünlü, Kazaklar romanında Kazaklar'ın savaşçı özelliklerinden falan bahsedilmiş fakat benim romandan edindiğim fikir,Çeçenler'in toprağına yerleştirilen Kazaklar vesilesiyle de Çeçen halkının bağımsızlık mücadelesinin önüne set vurulmak istenmesi ama bu şeytanî tasarıda Allah'ın izniyle başarılı olunamadığı realitesidir.

Yapma dostum, kitaptan çıkardığın sonuç bu mu yani,tam bir deli saçması... Derseniz size şunu hatırlatmak isterim: Kazaklar,çok eskiden beri Kafkasya'dır... Çeçenler'le akrabalığa varan ilişkiler içinde olmuşlardır. Ama ne zamanki Çeçenler İslamiyet'i kabul etmişler işte o günden sonra aralarına bir soğukluk girmiş; iki toplum iç içe geçmiş yapıdan uzaklaşarak kendi saflarına çekilmişlerdir.

Yaratılışları gereği özgürlüklerine düşkün olan Çeçen milletinin bağımsızlık davası,şereflendikleri İslamî kimlikle birlikte Ruslar açısından daha tehlikeli bir durum arz etmeye başlayınca,Çeçenler üzerine düzenledikleri seferlerde Hristiyan Kazaklar'dan istifade etme yoluna gitmişlerdir.Yakın tarihe baktığımızda bile bunu açıkça görebiliriz.1992 İnguş-Oset Savaşı'nda Rus ordusu,Hristiyan Osetler'den taraf olmuştur.Yani anlatmaya çalıştığım şey,Ruslar'ın kendi menfaatleri için yakın geçmişte olduğu gibi 19.yyda da Çeçen toprakları içerisinde yerleşmiş Hristiyan Kazaklar'dan,Çeçen Müslümanlar'ın aleyhine faydalanmış olma ihtimalinin de kuvvetle mümkün olduğu gerçeğidir.

Tolstoy'un okuduğumu söylediğim kitabı, gerçeklik kurgusuyla inşa edilmiş,baş karakterin yüreğinde fırtınalar koparan romantizm havasıyla şişirilmiş bir aşk romanıydı.Fakat yüreğim her ne kadar,hayalkırıklığıyla biten o aşkın enkazında parçalandıysa da gözlerim Çeçenyam'ın üzerinde oynanan bu sinsi iskân (yerleştirme) politikasında takılı kaldı.

Rusya'nın,yüzyıllardır Müslüman halkları dize getirmek için uygulamaya koyduğu siyasî planların ne boyutlara varabildiğini Kazaklar romanı vesilesiyle bir kez daha görmek içimi daha da kanattı.Fakat farkındayım ki,içini kanatsa da gerçeklerle yüzleşebilme cesaretini gösteren bir insan,düşmanına en az onun kadar katı yaklaşabilir ve önleyici tebdirler alabilir.

Böylesi sinsi bir iskân politikası karşısında Çeçenler ne yapabilir?... İnşaAllah Kafkas Emirliği, Rus ordularını Kafkasya'dan kovduğunda Hristiyan ve diğer kafir unsurları,Kremlin onlardan bir daha istifade edemesin diye topluca sürebilir.Acizane düşüncem bu zaten tarihte de devletler tarafından uygulanagelmiş böylesi sürgünlerin en meşhuru da hiç şüphesiz,Osmanlı'nın Ermeniler'i Doğu Anadolu'dan Suriye'ye sürmesidir.Eğer Ermeniler,sürülmeseydi şu an Doğu Anadolu,Batı Dünyası'nın da katkısıyla halihazırdaki bütün haritalarda Büyük Ermenistan içerisinde yer alan Batı Ermenistan Eyaleti olarak adlandırılacaktı.

Kitabın son bölümünde,Ah şu Çeçenler yok mu...diye yakınan yetmişlik ihtiyar Yeroşka Amca'nın kafayı Çeçenler'le bozduğu gibi romanı bitirdikten sonra ben de kafayı Kazaklar'a taktım...Çünkü bir kez daha bin kez daha Rus politikalarına sinir oldum,öyle şeytanî planlarla Müslümanlar'ı zora sokmuşlar ki...

Uyurken sayıkladığımı söylerlerse hiç şaşırmayacağım : Ah şu Kazaklar yok mu (...)

Yazan: Müslim Nohciin
Kaynak: kavkazonline.blogspot.com

0 yorum:

Yorum Gönder

Destekleyen : Kavkazcenter | Kavkazonline | KavkazJihad
Copyright © 2013. Kavkaz Online - Tüm Haklari Saklidir.