Kavkazcenter sitesinin bildirdiğine göre; Çeçenya'daki Rusya yanlısı İnsan Hakları Derneği Başkanı Nurdi Nukhazhiev ve Kadirov ortak basın toplantısı yaptı. Onlara göre «Türk devleti yasa ihlali yapılmış gibi, Türkiye halkını son zamanlarda Rusya vatandaşlarına karşı kışkırtıyor.»
Nurdi Nukhazhiev'e göre buna en çarpıcı örnek «Kadırov'un temsilcisi Edelgeriyev'e karşı,Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılan davranışlar»
Bu arada Türkiye'deki Rusya Büyükelçiliği konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti ve «Bu konular, Türkiye Cumhuriyeti Yasaları dahilindedir biz yorum yapamayız» açıklamasında bulundu.
Tekrar hatırlatalım; o olayda kaçakçıların, «Kadırov'un sırdaş danışmanı Emruddin Edelgeriyev ve ona eşlik eden ve onun yardımcısı olarak hareket ettiğini görünen Hasan Hakimov oldukları» ortaya çıkmıştı. Kadirov'un her 2 adamı da 18 Ekim de ülkeden çıkmak üzereyken tutuklandı.
Türkiye medyasının ise TC yasalarına göre, tutuklama ve altınlara el koyma olayından ancak bir kaç gün sonra haberi oldu ve 12.376 kg külçe altının 2008 tarihli Rusya etiketli ve ve KR119 seri numaralı damgalı olduğunu ayrıca piyasa değerinin 1.2 milyon lira olduğunu duyurdu. (Bakınız önceki haber LİNKİ)
Kadirov'un adamları altın külçelerinin kaynağı hakkında hiçbir belge gösteremedi. Her iki Kadirovist suçluda polis karakoluna götürüldü ve sorgulandı fakat diplomatik pasaport yardımıyla hapis cezasından kurtuldu.
Tutuklanan diğer Çeçen kukla Hasan Hakimov, çıkarıldığı mahkeme oturumunda külçe altınları bir laboratuarda incelemek için Türkiye'ye getirdiğini ve testlerin maliyetinin çok yüksek olması sebebiyle Rusya'ya geri götürmeye karar verdikleri yönünde bir versiyon iddia etti.
Çeçen kuklalar Edelgireyev ve Hakimov'un ifadelerine göre, altınlar 7 Ekim 2012 tarihinde "diplomatik bagaj" kullanılarak Türkiye'ye sokuldu. Zanlıların bahanesine göre "altınları Türkiye'de işlemek istediklerini ancak yerel iş adamlarıyla para konusunda anlaşamadıklarını" söylediler.
Diğer taraftan,TC Mahkemesi davaya devam etti ve «520,000 Euro (1.2 milyon Türk Lira) değerinde altının,Türkiye'ye kaçırıldığını» doğruladı. Yetkililer külçe altınları Türkiye Merkez Bankası'na teslim etmeye karar verdi. Türk savcısı Ali Çam mahkemeden «Edelgeriyev ve Hakimov için kaçakçılık suçlamasından 1-5 yıl hapis cezası ve bir miktar para cezası verilmesini» istedi.
Kadırovcu 2 kaçakçının davası devam ediyor. Davada eğer herhangi bir yeni gelişme yaşanmazsa zanlıların mahkeme salonunda olup olmadıklarına bakılmaksızın haklarındaki kararın yakın bir gelecekte verilmesi bekleniyor.
Türk medyasına göre, Edelgeriyev özel bir uçakla Türkiye'den sınır dışı edildi ve diğer zanlı Hakimov ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı fakat bazı kaynaklara göre, Hakimov'da derhal Türkiye'yi terk etti ve Edelgeriyev'le Çeçenya'da buluştu. Bazı kaynaklara göre ise o hala Türkiye'de.
Bu arada belirtelim, yerel kaynaklar altınların Kadırov'un şahsına ait olduğuna ve sık sık Türkiye'ye gelen Kadirov'un temsilcisi Edelgeriyev'in çeşitli gizli anlaşmalar yaptığına inanıyor.
Çeçen diasporası haber kaynaklarına göre, «altın külçeleri aslında büyük bir Rus işadamından Edelgireyev aracılığıyla Kadirov'a gönderiliyordu. Ve Türkiye'nin dışına çıkarıldığı düşünülen daha büyük bir partinin sadece bir kısmıydı.» Hatta iş adamının ismi olarak Antalya'da kendi malikânesinde yaşayan ve burada en büyük lüks otellerden birine sahip olan Azerbaycan kökenli Rusya vatandaşı Telman İsmailov'un adını verdiler.
Bazı söylentilere göre, Telman İsmailov bu otelde bir «altın kasası» sığınağına sahiptir ve İsmailov, Kadirov'un «kötü günler» için altın olarak biriktirdiği «tasarruflarının» bir parçasını bu sığınakta tutmaktadır.
Ayrıca doğrulanmayan haberlere göre Türk yetkilileri «el koydukları altınları Bora İnşaat şirketinin 400 Türk inşaat işçisinin maaşlarının bir bölümünü ödemek için» kullanabilirler. Söz konusu inşaat işçileri Grozni'de ki işlerini bitirdikten sonra Kadırov tarafından feci bir şekilde dövüldükten sonra Çeçenya'dan sınır dışı edilmişlerdi.
Hikâye henüz bitmedi. Türk inşaat şirketi Bora, Çeçenya'da Kadırov'un projelerinde yer aldığı için iflas etti.
Şirketin CEO'su Alper Suri'nin inşaat yapımı için ödemeleri alma konusunda yaptığı tüm girişimler boşa çıktı. Rus hükümeti Bora İnşaat'ın olaya müdahale ederek Kadırov ile sorunları çözmesi yönünde isteklerine cevap vermedi.
Penta firmasının müdürü Azerbaycan vatandaşı Siyavuş Mammadzade'nin akıbeti henüz belli değildir. Mammadza'de Kadırov tarafından 2010 yılında Rusya kuklası Kadirov çetesi tarafından Mammadzade «Çeçen Cumhuriyeti'nin Saygın İnşaatçısı» unvanıyla ödüllendirilmişti. Mammadzade, Bora İnşaat ile çalıştı ve mali sorunlarıyla ilgilendi.
Kadırov'un adamları Mammadzade'nin Aralık 2011'de Çeçenya'dan kaçtığını ve arananlar listesine eklendiğini iddia etti.
Bu arada Çeçenya'dan haber kaynaklarına göre Mammadzade aslında Kadırov tarafından kaçırıldı ve öldürüldü. Cesedi ise kireç ocaklarının birinde yok edildi.
Aslında gerçek, Penta firmasının Kadırov'un şahsı için çalıştığıdır ve haber kaynakları Kadırov'un Mammadzade'ye 18 milyon dolar borcu olduğunu söylüyor. Kadırov borcunu vermediği için Penta firması çalışanlara ödeme yapamadı.
Skandal kamuya mal olmaya başladığında Kadırov kendi tarzıyla sorunu çözdü. Mammadzade kaçırıldı ve öldürüldü. Kendisi aynı zamanda Çeçenya'dan kaçmakla suçlandı.
Kaynak: Kavkaz Jihad + anadoluhaberim.com
Kafkasya Direnişi
0 yorum:
Yorum Gönder