Uluslararası insan hakları organizasyonu, “Save Chechnya Campaign: Çeçenya’da Adalet için Sessizliğe Son”,
23 Şubat Dünya Çeçenya Günü dolayısıyla bir basın bildirisi yayınladı.
Bu basın bildirisini Türkçe ve Çeçence sizlerle paylaşıyoruz.
BASIN BİLDİRİSİ
23.02.2013
Konu: 23 Şubat, Dünya Çeçenya Günü
Hiç kimse ve Hiçbir Şey Unutulmadı!
O yılın kışı işte, o yılın,
Sivri kama misali,
İnsanın bağrına saplanıp da yaşanan
Kışı işte o yılın!
O yılın hiç yazı olmadı ki…
Kanayan yüreğimin yarası kapanmadı ki hiç!
İçimi kavurarak süren o yılın kışı
On üç buzlu ayaza dönüştü
Ve daha bir başka soğudu
Tamı tamına on üç kez!
Sibirya’da dona dönmüş on üç yıl
Saplanır içime on üç anıt misali.
On üç yıldan uzun süren o tam on üç yaraya
Devâ olmaz zaman denen sonsuzluk!
Z.Yandarbiyev
Sivri kama misali,
İnsanın bağrına saplanıp da yaşanan
Kışı işte o yılın!
O yılın hiç yazı olmadı ki…
Kanayan yüreğimin yarası kapanmadı ki hiç!
İçimi kavurarak süren o yılın kışı
On üç buzlu ayaza dönüştü
Ve daha bir başka soğudu
Tamı tamına on üç kez!
Sibirya’da dona dönmüş on üç yıl
Saplanır içime on üç anıt misali.
On üç yıldan uzun süren o tam on üç yaraya
Devâ olmaz zaman denen sonsuzluk!
Z.Yandarbiyev
23 Şubat, Çeçen-İnguş (Waynakh) halklarının tarihlerindeki en trajik günlerden birisini simgelemektedir.
SSCB Komünist Partisi’nin yönetim organı
olan Politbüro, “Almanlarla işbirliği yaptıkları suçlamasıyla”
Çeçen-İnguş Otonom Cumhuriyeti’nin lağvedilmesi ve tüm Çeçen-İnguş
halkının topluca sürgün edilmesini görüşmek üzere 11 Şubat 1943’te
toplandı. 1941-1944 yılları arasında 40,000’den fazla Çeçen-İnguş’un
Kızıl Ordu saflarında savaştığı ve sadece 450 kişinin Sovyetlere karşı
silahlandığı gerçeğine rağmen, sürgün kararına varıldı.
150 milyon Ruble’ye (yaklaşık 9,2 Milyon
TL) mal olan ve Çeçevitsa (Lentil) adıyla anılan sürgün operasyonunda
NKVD, NKGBİ SMERSH’den 20 bini aşkın askerin yanı sıra diğer askeri
birliklerden de 100 bin asker görev aldı.
Planlandığı üzere, 23 Şubat 1944 günü,
sadece belirli şahıslar, belli bir grup ya da nüfusun bir bölümü değil
ancak tüm Çeçen-İnguş halkı, kadın-erkek, yaşlı-çocuk ayrımı
yapılmaksızın Sovyet Rusya’nın yeni kurbanları oldu. İnsanlar çok kısa
bir süre zarfında önceden hazırlanılan hayvan vagonlarına bindirilerek
Sibirya ve Orta Asya’ya doğru haftalarca sürecek bir yolculuğa
çıkarıldı. Trenler her 24 saatte sadece ölüleri atmak üzere durdu.
Çeçenya’nın merkezinde yer alan Khaybakh
adlı bir köy ise Rusya’nın soykırım hareketinin sembolü haline geldi.
26 Şubat 1944’te, büyük çoğunluğunu hamile kadınların, yaşlıların ve
engellilerin oluşturduğu 700 kişi bir ahırda toplanarak diri diri
yakıldı. Bu katliamın sorumlu subayı eylemini üstlerine şöyle bildirdi:
SSCB İçişleri Halk Komiseri Yoldaş L.P.Beria’ya:
Kişiye Özel
Dağlardaki operasyonun vaktinde tamamlanabilmesi maksadıyla, Khaybakh Köyü sakinlerinden nakledilmesi mümkün olmayan 700 kişiyi ortadan kaldırmak zorunda kaldım.
Grozny, İçişleri Departmanı
Yarbay Gveşiani
Ve bu hareketi Moskova’dan şu takdirle karşılandı:
Khaybakh’ta Çeçenlerin yeniden yerleşimi programı için izlediğiniz
kararlı tutumdan ötürü sizin terfi ile mükafatlandırılmanızı önerdim.
Tebrikler,
Tebrikler,
SSCB İçişleri Halk Komiseri L.P.Beria
Sovyet arşivlerine göre, sadece birkaç
gün içerisinde toplam 496,400 Çeçen-İnguş, Orta Asya ve Sibirya’ya doğru
sürgüne gönderildi; yolculuk sırasında ve sürgündeki yaşam koşullarında
250 binden fazlası hayatını kaybetti; ve sürgün edilenlerin ancak
yarısı 1957 yılından sonra tarihsel anavatanlarına dönebildi.
Bu olaylar yaşanırken öylesine bir
gizlilik ve sansür vardı ki, dünya kamuoyu bu vahşi olaydan 2 yıl sonra
haberdar olabildi. 2004’te sürgünün 60.yılında, Avrupa Parlamentosu, 23
Şubat 1944’te Stalin’in doğrudan emriyle Çeçen halkının Sibirya ve Orta
Asya’ya topluca sürgün edilmesini 1907 tarihli Lahey Sözleşmesi ve BM
Genel Kurulu tarafından 9 Aralık 1948’de kabul edilen Soykırım Suçunun
Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ışığında bir soykırım olarak
tanıdı.
Tüm engelleme çabalarına karşın dünya
kamuoyu Çeçen halkının geride bıraktığımız son 20 yılda maruz kaldığı
soykırıma bizzat şahit oldu! Dünya liderlerinin Çeçenya’da bugün
yaşanılanları da soykırım olarak kabul etmesi için bir 60 yıl daha mı
geçmesi gerekmekte?
Bizler, Save Chechnya Campaign
aktivistleri olarak tüm demokratik ve bağımsız ülkelerin hükümetlerine:
Sovyet Rusya’nın gerçekleştirdiği “1944 Sürgünü”nü ve 21.yüzyılın
demokratik Rusyası’nın, 1990 ve 2000’li yıllarda Çeçen halkına yönelik
gerçekleştirdiği eylemleri “SOYKIRIM” olarak tanımaları; ayrıca masum
sivil Çeçenlere karşı işlenilen suçların cezasız kalmaması ve
sorumlularının adilce yargılanabilmesi için uluslararası özel bir savaş
suçları mahkemesi kurmak yönünde irade sergilemeleri için çağrıda
bulunuyoruz!
Save Chechnya Campaign
Kaynak: Waynakh Online


0 yorum:
Yorum Gönder