Yiğit mücahit kardeşlerimiz düşman ordusunun kuşatması altındadır. Tüm kardeşlerimizden bu yiğit kardeşlerimizin selamete ulaşması ve yeni zaferler için mücadeleyi sürdürmeleri için Allah ım senin yardımını istiyoruz.
Allah ım senin sözün için yolunda cihad eden kardeşlerimize zaferi verirsen şüphesiz ki sen her şeye güç getirensin. Eğer ki ordun mağlup olursa azılı düşmanlarımız kafirler sevinecekler. Onlara bu fırsatı verme ALLAHIM!..
Bu haberle ilgili sonradan sayfamızdan sizlere haberler vereceğiz inşallah bu haberler sevindirici ve zafer dolu olur.
"Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!" dediler." (Ali İmran suresi ayet 173)
"Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara süresi ayet 286)
İbni Abbas´dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem (Bedir Savaşında) çadırında iken şöyle duâ etmiştir:
"Allah´ım! (müminlere zafer vereceğine dair) verdiğin sözünü ve va´dını yerine getirmeni Senden istiyorum. Allah´ım! Eğer dilersen (müminler helak olur da) bu günden sonra Sana ibâdet edilmez. Bunun üzerine Ebû Bekir (Radıyallahu Anh) Peygamberin elini tutup şöyle dedi: Ey Allah´ın Resulü, Rabbinden İsrarla dilekte bulundun, (üzülme, duan) yetişir. Sonra şu ayeti okuyarak Peygamber (çadırdan çıktı): "Kâfirler topluluğu yakında (Bedir savaşında) bozulacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır. Esasen onların vadedildikleri azab vakti kıyamettir. Kıyametin azabı ise daha dehşetli ve daha acıdır." (Buhari)
Buhârî´nin rivayetine göre bu olay Bedir gününde olmuştur. Müslim´in rivayetinde ise, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem kıbleye döndü sonra iki elini kaldırıp Rabbine seslenerek şöyle söylemeye başladı:
"Allah´ım! Bana verdiğin sözü yerine getir. Allah´ım, bana va´d ettiğini (zaferi) ver. Allah´ım, müslümanlardan ibaret bu topluluk helak olursa, yeryüzünde Sana ibâdet edilmez. Ellerini uzatmış bir halde Rabbine seslenerek duâ edip duruyordu; öyleki (sırtından) hırkası düşmüştü."
Kaynak: Alkavkaz



0 yorum:
Yorum Gönder